Cuma

sosyal medya vebâsı…

kimseyle, bişeyle ilgili değil!. stoa, stoacılık, markus aurellus, epiktetos, mitos, çitos, çeresos, patos, etikus, pathos, bilgelik, aydınlanma çağı, bilgi felsefesi, karma’yla ve vesaireyle falan ilgili değil, tamâmen zevzeklik…

başdöndürücü gelişmelerin, istikameti belirsiz çevrenin cereyanına, hayatın hızlı ve kontrolsüz akışına kapılıp, birbirini tehlikeli biçimde tetikleyen, ‘kişi’ olma arzusu ve iddiasıyla yola çıkıp, savrulup, ‘sürü’ ya da ‘yığın’ın parçası kalanların hikâyesi ve yediden yetmişimize, elllerimizdeki telefonlarla ‘aydınlanma’ iddiası ve arayışıyı ile alâkalı tamâmen… ve 

her üçümüzden beşini, beş konudan bininde uzman eden, özümsenmiş bilgiyle değil, idraksiz mâlûmat depoculuğu ile öne çıkan bir birikimin sonucu..

çok şeyi tel’den okuyup ve yanlış okuyup ve yanlış anlayıp, sözün büyüsüne kapılıp, ortada hiçbir neden de yokken, kendince triplere girip, emek zahmet sevgiyie inşâ edilmiş binânın dibine dinamit koyup yerle bir edenler var..

ortalık, elleriyle yok edip kaybettiklerinin başında sinir krizi nöbetleri geçiren, etrafına vıcık vıcık pişmanlık akıtan, ağıtlar yakan, ölüden beter kalp enkazlarıyla dolu..

yersiz bunalım, can sıkıntısı üreten üretkensizlik, keyften kuyruğuyla oynayış, yeni mecrâ, mâcerâ arayışı, şüphe, kıskançlık, ilgi, onay, kabul yarışı  vb.den mürekkep sosyal medya vebâsının ilişip birbirine hasım edip, yere seremediği çok az ilişki kaldı…

onlar nûmûnelik; gelecek kuşaklara aktarmak için koruma altına alınması gereken…

“niceleri donkişot olma hayâliyle yola çıkıp, sanço panza olarak geri döndü”… ispanyol arasözü..

Hiç yorum yok: