Çarşamba

“dolçe vita” penpe!.

… senin aşkımın içine… yaptığın bu!.

(kitap-fuar-tanışma-mektup… mektuplar… ve penpe’nin umarsızlığı)

4

en son ‘artık önünde daldan dala zıpzıp bi hayat bekliyor seni’ dediydim ya, o “dolçe vita”ydı..

‘dolçe vita bi hayat’?!. tatlı hayat, tatlı bi hayat, ‘viaypii’ bi hayat!.

“dolçe vita”, güzel türkçemizin argo diline biraz daha kabaca ama, “safâ pezevengi” diye geçen bi motto, bi kavram..

bütün aşklar tatlı başlamıyor işte nâzan, bazısı daha başlamadan bitiyor.. tıpkı benimki gibi!. benim pempe’ye olan aşkım değil biten, o, ölüme düğünümüze gider gibi gideceğim, sonsuza dek içimde en eşsiz, en güzel zehir, en tatlı acı, boynumda idâm fermânım, göğsüme saplı hançer; seve seve taşıyacağım!.

mesele ben ve aşkım değil yâni, mesele senin aşkımın içine edişin!. ona emsâl.. tıpkı dosto’nun ‘budala’sında olduğu gibi.. benim aşkım bitmez pempe, biterse kırşehir’in gülleri biter..

ne diyom ben yaa?!!. iyice yedim kafayı!. yani, biten bişe yok!. her biten şey yeni bişey başlatır.. yâni, pempe’nin ihâneti yeni bişey başlattı; yazmak, deli gibi yazmak..

pempe’nin aşkı artık deli gibi yazdıracak.. az şey mi bu?!. hayır, çok şey, çok fazla şey, aşktan da büyük bişey!. düşünsene, aşk kırgınlarına, hayat yorgunlarına teselli omzu olacak yazdıkların.. aşkın anasını ağlattığı insanlar okuyunca “vayy bee, bizden beterleri de varmış hayatta!.” diycekler hayretle..

zavallı prens mişkin.. nası da âşıkken nastasya’ya, kız düğün gecesi kaçtı elin adamına?!.

bunu anlatmalıyım, uzun… çok uzun..

../.

Hiç yorum yok: