7
(kitap-fuar-tanışma-mektup…)
‘nerde tanıştın ve nasıl?!’
yuh yani?!!. bunca acılı acıklı ormantik hisler okyanusuna dalmış, güzel güzel ne kulaçlar atıyoken bu ne şimdi?!.
muzaffer, muzaffer!!.
“kendine gel, kendine
dön de bir bak haline”
aşk, aşkın can çekişiyor şurda, gözlerinin önünde içine ölüyor kâinatta aşk adına kımıldayan ne varsa, sen hâlâ neyin derdindesin?!!. hâlâ çıkamadın, kendini attığın dipsiz, ‘penpe’ kuyusundan!. üstüne bide ‘uzun zamandır mı tanışıyorsunuz mu, inanmadığın da olsa aşka, ben varken mi?!.’ muhabbeti?!!.
ilk kitabın henüz yayınlanmış, beni üç bin say, haberin yok, üç bin kitabını aldım, tamamını, hiçbi muhtemel okuyucuna zırnık bırakmadım, aldığm bütün kitaplarının hepsini de ayrı ayrı, tek tek okudum!. (yuh?!!. bu kadar da mübalağa?!!. edebî sanatın dibine vurdun anasını satiim?!!.)
aşk, aşkın bende o derece yâni!.
benden başka en fazla 120-150 okuyucun… onlar da nası okuduysa, birinden bile bi geri dönüş almadın şöyle, “âh penpe hanım!. öyle nasıl duygularla yazdınız kitabınızı!. kaleminiz?!!. vondırful, fevkalâde, olağanüstü, müthiş, muhteşem!. siz yazmalısınız, ihmâl etmemelisiniz okuyucularınızı!..
tebrikler!. yeni eserinizin yolunu gözlüyoruz!.” diyen?!. bi tane bile gelmedi, tebrik takdir, başarı dilekleri içeren?!!.
ama şundan bidünya aldın;
“siz?!!. muhteşem güzel, acayip çekici bi kadınsınız!. çok dişilsiniz, acayip çektiniz!. önce bi kaave?!. buluşalım mı?!.”
ilk baskı sayısının tam onbin katı, hem de ilk bi haftada?!. yâni, üçyüzbin adet mektup, mailden söz ediyoruz şurda!. yuh yâni!.
yâni, üçyüzbin kişi aynı şeyi yazdı; “muhteşem güzel, acayip çekici bi kadınsınız!. acayip çektiniz!.” ve kimi bi kaaave, kimi birlikte üç günlüğüne bi âşıklar şehri verona, fransa, güney sahilleri bi nis, bi mayami, bi bahama seyahati, kimi gökkafes’in kral dairesinde üç gün üç gece, “kraliçesi” olma talebi, teklifiyle; tam üç yüz bin adet, ayrı ayrı tel-meyil-mesaj?!.
kitap?!!. kitabın?!!. yok ortada, hakkında tek kelime yok!. iltifatlarsa, bi milyon!. niye?!!.
niyet, sadece o tâzeciinin tadına bakmak..
o zamanlar bide ünsüz bi harftin penpe, ‘penpe’nin ‘p’sinden mürekkep!.. bi zamanlar sen sıfır ünsüz, henüz tâze, yesyeni, acemi kanat çırpma alıştırmalarında, şöhret yolu henüz önüne çıkmamışkendi bu, bunlar!.
ama acayip dişilliğin vardı; kitabının önünde yürüyen, kırıta kırıta, popülarite yollarında öne fırlayıp?!!.
o zamanlardandı, ünlü yazarlara hayranlığın, güce tapınışın, onları tâkibin, yakîn olma isteğin?!!. ve onların da isteğinin şiddetiyle paralel seyreden, gönül eğlentisi, hoş vakit, mâcerâ arayışları…
artık çok ünlü olma yolunda hızla ilerleyen yazarlığın, yıldırım hızıyla değişen çevren, etrafında şöhretli adamlar…
şu, aşkımı sattıın adam?!. ne çok işlemiş içime, ne acayip içerlemişim!.
onlardan biri olmalı şu yeni herifin, o günlerinden kalan; ünsüzken sen, ceplerinde çerezken?!!. mutluluklar mı dilesem?!.
penpe!. iyi deyilim ben!.
../.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder