Cumartesi

felsefî tıraşları kes ferit, hayat basittir..

uzun analizleri bıraktım lan gönül!. kafa kalp gönül karışıklığıydı.. oysa basitti hayat.. şampuan ve saç, el ve kremi pamuk ve ipliği gibi.. dur, sana kestirmeden ama ilham dolu bi anlatımla izâh edeyim durumu!. şimdi şöyle; müthiş ‘kafa’ yapıyor; hayatla, kendiyle!. o derece barışık!. kendiyle bu kadar güzel maytap geçen, matrak bi adama bi daha zor rastlarsın.. kimden mi bahsediyorum?!. az sonra!. "bana baksana sen?!. sen beni kör mü sandın!!. metin şentürk metin, bunu tam karşısında duran birine söylerken, sağındaki üçüncü apartmanın, yedinci katının sol yanına bakıyodu!. yüzde otuz görüyormuş bir gözü, diğeri de buğuluymuş metin’in.. bunu trafiğe kapalı özel bi pistte arabasını yarıştırmak üzere aldığı özel iznin haberini okurken öğrenmiştim.. dünya = bi dünya hayâl kırıklığı?!!. görüyomuş he mi?!. allahım tam açsın ama âmâ sanıyodum ben!. yâni hep yaptığım gibi az biraz bi hikmet yumurtliim dedim şurda, yinr aazıma yüzüme bulaştırdım!. peki o zaman naapıyoz bu durumda, hemen kıvrak bi manevra, alp disiplini bi slalom ve yumuşak bi “u” dönüşü ki buyrun; yaşama sevincinden az biraz istediydim metin’den.. kargoyla bayaa bi yolladıydı saolsun!. karşılığında ben de ona sürüsüne bereket hayâl kırıklığımdan mebzûl miktarda gönderdim..

Hiç yorum yok: