Cuma

“zaman”la ilgili sallamalar

zaman’la ilgili hani kafam azcık bi bassa, diyeceğim de bi şeyler, de lâkin şu, kafanın bişeye basıyo olması hadisesi?!!. işte o bende yok!. o yüzden, baştan diyeyim, kapışmayalım şurda!. eğer de bi saçım saçım saçmalarsam, bi zaamet, bi ufak idare ediverin n’olur, olur mu?!. bi milenyum yıl evvelinin eren evliyâ ermişlerinin, hâl ehli filozoflarının dediğine göre “zaman” denilen kavramın özü özeti; zaman lineer bişe değllmiş, "zaman" diye bişe yokmuş, sâdece “ân” varmış, "ân-ı dâim" ve öyle olunca da "geçmiş" yahut "gelecek" diye de bişe yokmuş ve her "ân" bi "nokta"ymış, dolayısıyla "zaman" dediğin noktalardan ibaretmiş ve noktanın uzayda eni boyu derinliği boyutu hacmi yokmuş ana "nokta" sonsuzmuş, dolayısıyla "ân" da sonsuzmuş ve iki nokta arasında da sonsuz nokta varmış.. zamana hayata dâir her şey.. birim olarak neyi alırsan alın; ister saniye, ister dakika, ister saat, isterse asır, ister milenyum, ister ışık yılı, hiçbiri yokmuş.. yâni giden gitmiş, "gelecek" olan da her ne ise geleceğini filan bilmiyormuşuz.. şimdi, biri çıkıp "bunlar da ne be adam?!!." diye bi lirik soru sorsa, karşısında pek bi çuvallayıp uçuk cevaplar vereceğim kesin?. zâten de tmm, biiyom, acaip de bi izâh sorunum var şurda ve zırva da gram tevil götürmeyeceğinden ve "keşke" demek de kerih görüşmüş, yani hiç doğru da deyilken, 'keşke' hiç yeltenmeseydim "zaman"ı izâha ve 'keşke' o, büyüklerin sözlerini şuraya olduu gibi alsa ve gıdım yorum yapmasa, dolayısıyla da mâbâdımı zorlamasa, boyumdan büyük bi hikmet neyi yumurtlamaya kalkmasa, rezil rüsvâ olmasaydım şurda?!. zâten de sorular can sıkıcıdır ve niye de gerektir ki şurda, şu, kafasına göre konuşan, şindiye kadar bi incir çekirdeğini doldurup bi kimsenin önüne koyamamış adama?!. bi îdâm mahkûmuna “son sözün ne lan!” diye sormak?!. gidiyo lan adam, ne sorusu; "nereye gidiyon, son yolculuğunda ne hissediyon"?!!. yâni ki ve ezcümle ki; îdâma giden adama böyle bi soru sormaya kalkışmak rahmetli ümmî bilge büyükanam deyimi ile ïdâma giden adama sakız ısmarlamak gibi olacağından, böyle de hayatı zırva bi adama da böyle lirik sorular sormak?!!. uçmuş lan adam, uçuyo!. yâni ki ve ezcümle ki; hayatının kestânesini az sonra küllüm çizdirecek bi fâni ile daha ilk gençliinde kafayı kırmış bi adam bi söz söylese yahut söyklemede, şu, nereye gittiği belli olmayan hayatına bi cümle doğursa n'olur, doğurmasa n'olur!.

Hiç yorum yok: